”Ben çocuklara inanıyorum.Bu yüzden umutluyum.Ben çocuklara inanıyorum.Bu yüzden de mutluyum!”

12 Ocak 2010 Salı

Kültür, Eylemde Gelişiyor


Faiz Cebiroğlu

Kültür, eylemde gelişiyor. Doğayı işleyip, kültürleştiriyoruz. İnsanın doğasını işleyip, kültürleştiriyoruz. Doğayı ve insanın doğasını işleyip kültürleştiriyor ve böylece, eylemsel yetkeli kültürel insanı yaratıyoruz. Kavgamızın önemli yanı budur. Kültürel zekâlı insan yaratmak içindir. Bu bir süreçtir. Evrimsel bir süreçtir.

Kültür, kültürel zekâ, kültürel zekâlı insan bir süreçtir. Bu, dünün bugüne, bugünün yarınlara bağlanma ve ulaştırma sürecidir.

Bu sürec, aynı zamanda komplekslidir. Bu kompleksli süreçte insanlar sürekli yaratır, yaratıyor; üretiyor, gelişiyor ve geliştiriyor. Bu bağlamda kültür, canlı, dinamiksel bir süreç oluyor. Bu sürecin insanı, eylemsel yetkeli insandır. Bu sürecin kültürü, eylem kültürüdür. Eylem geniş anlamda insanların tüm yarattıkları ve yaratacakları devrimci değerler oluyor. Bu toplumsal yaşamın her alanında yaratılan değerler ve devrimci kültür oluyor.

Kültür, eylemde yaratılıyor. Eylemde kültürü yaratan insan, eylemsel yetkeli insan oluyor. Eylemsel yetkeli insan, hem açıklayıcı hem de kompleksli kültürel değerlere tarihsel imza atıyor.

Bu şu demek oluyor: Bugün Ortadoğu’da eylemsel yetkeli insan, Kürt insanıdır. Tüm asimilasyoncu tutumlara karşı, kültürlerini geliştiren ve yayan yine Kürtler oluyor.

Bu, bir tesadüf değildir.

Tesadüf değildir, zira kültür eylemde kültür oluyor, işleniyor ve kültür oluyor.

Toplumsal yaşamın her alanında bu böyle oluyor. Böyle işliyor.

Eylemseli yetkeli Kürt, tüm baryerlere karşı kendi kültürünü yaşatıyor, yaratıyor ve bunu gelecek kuşaklara aktarıyor.

Bu, tesedüf değildir.

Kültür, eylemde yaratılıyor ve kültür oluyor.

Eylemsel yetkeli insan bu süreçten çıkıyor; kültürel zekâlı insan oluyor.

Bugün Ortadoğu’da eylemsel yetkeli ve kültürel zekâlı insan Kürt insanıdır. Tüm sömürgeci baskılara, haksızlıklara, ihanetlere rağmen, kültürünü ve kendini geliştiren Kürt halkı ve insanı oluyor.

Bu, tesadüf değildir; kültür, eylemde kültür oluyor. Eylemsel kültür, eylemsel yetkeli insanı yaratıyor. Örnek olsun:

Politikada erkek – kadın eşitliğinde Kürt siyasetçi kadınlar çok öndeler.

Edebiyatta, en önde olan ve sürekli yaratan Kürt yazar ve çizerler oluyor.

Müzikte, yine Kürtler öndeler.

Kültür, eylemde kültür oluyor.

İnsan, kendi doğasını işleyip, insan oluyor.

Eylemde kültürlerini geliştiren Kürtler, kültürün iki yönünü tarif ediyorlar:

Bir: Kültür; hem açıklayıcı, hem de kompleksli yanını tarif ediyorlar: Kültür, tarihsel olarak tüm yaratılan fikirler, değerler ve normlar oluyor.

İki: Kompleksli kültür olarak; yerel ve genişsel çerçevede süren, paylaşılan tüm kazanım, bilim, haberdarlık ve karşılıklıkı olarak yaratılan değerler.

Bu şu oluyor:

Kültür, insanda bulunur.

Kültür, başka insanlarla birlikte vardır.

Bu şu oluyor: Kültür, karşılıklı bir süreç olarak, eylemsel yetkelidir.

Eylemsel yetkeli olmayan insan, kültürel yozlaşlamaya uğruyor.

Kültürel yozlaşmaya uğrayan insan, insan değil, insancık oluyor.

Amacımız, kültürel insanı yaratmak içindir. Amacımız, kendi doğasını işleyip verimli hale getiren insanı yaratmak içindir.

Kürtler örnektir; eytlemsel yetkede hem kütürlerini, hem de kültürel insanını yaratıyorlar.

Bu şu oluyor: Kültür, eylemde kültür oluyor.

Bu şu oluyor: İnsan, eylemde insan oluyor.

Bu şu oluyor: Ortadoğu’da en eylemsel yetkeli insan, Kürt insanı oluyor.

Kültürü, eylemde kültür yapıyoruz.

Şu anki çerçevede, eylemsel yetkede kültürleşen, kültürel zekâlı insan, Kürt insanı, en devrimci insan oluyor.

Hiç yorum yok: