”Ben çocuklara inanıyorum.Bu yüzden umutluyum.Ben çocuklara inanıyorum.Bu yüzden de mutluyum!”

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Yaşam kalitesi üzerine hipotezler...


Faiz Cebiroğlu

Yaşam kalitesi nedir? Bu konuda fikirlerimi yazmak istiyorum. Türkiye’de üzerinde durulmayan bu konunun, biz eğitimciler tarafından da  ihmal edilmesi kabül edilmezdir. Hipotezlerden hareket ederek, insan yaşam kalitesinin, önce, bir sübjektif ve psikolojik olgu olduğunu hemen yazmam gerekiyor. Bu ne demektir?

İnsanın yaşam kalitesi, her zaman, insanın, aktif, başkalarıyla olan ilişkileri, kendini pozitif gören ve umutlu insandır. Yaşam kalitesinde anahtar olan bu değerler şöyle tanımlanabilir:

Bir: Aktif: İnsan,  kendi öz-gücüne güvenerek, toplumsal yaşamdaki tüm olaylara bizzat dahil olan yani eylemcidir. Aktif insan, eylemci insandır. İnsan, eylemde insandır. İnsan kendi öz-güvenini ve yeteneklerini kullanarak, yaşamın nasıl bir seyir izleyeceğine karar sahibi olan bir yaratıktır.

İki: Başkalarıyla olan ilişkiler: İnsan başkalarıyla birlikte yer alarak gelişir. Her gelişim karşılıklıdır. Tek başına gelişim olmaz. Yoktur.

Üç: Kendini pozitif gören: Her insan, kendini ”değerli” bir yaratık olarak görmek zorundadır. Değerli insan, kendi işine ve eylemine olumlu bakan ve değer veren insandır.

Dört: Umutlu insan: İnsan,  umutludur. İnsan, en zor koşullarda dahi, umudundan ve umut sevincinden hiç bir şey kaybetmeyen insandır. Umutlu olmak, güzel bir geleceğe inanmak, yaşamı sevmek ve savunmaktır.

Bu hipotezleri, şöyle formüle etmek mümkündür:

Aktif: Yükümlülük, sorumluluk, eylem öz-güç ve öz-inanç.

Başkaları ile olan ilişkiler: Yakın arkadaşlık ilişkileri, dostluk ve birliktelikler.

Pozitif olmak: Kendinden emin olmak,  kendini kabül etmek.

Umutlu olmak: Geleceğe inanmak, anlamlı bir geleceğin sevinç duygusunu hissetmek.

Bence,  insan yaşam kalitesi bu değerler çerçevesinde anlam buluyor ve  bu çerçevede yaşam,  daha anlamlı ve kaliteli hale geliyor.

Yazdıklarımı toparlarsam, insanın  yaşam kalitesi şöyle tanımlanabilir:

Yaşam kalitesi, içsel ve dışsal  bir olgudur. Dışsal olgu: yani insanın kalacak yeri olması, iş ve ekonomidir.

İçsel olgu, psikolojik olgudur: Yükümlülük, öz-güven, öz-inanç, kendini kabül etme ve geleceğe olan inancın yarattığı sevinç duygusu oluyor. 

Yaşam kalitesi, işte, bu iki olgu arasında yer almaktadır. Bu iki olgu arasında yer alan yaşam kalitesi, birliktelik ve karşıklıklı gelişim oluyor.

Hangi sistem olursa olsun, insan, yaşam kalitesini, daha kaliteli hale getirmek için mücadele etmeli ve güzel bir yaşamı savunmalıdır.

Yaşam kalitesi, yaşamı sevmekle başlıyor. Yaşamı seven insan, anlamlı bir geleceğin kurulması için mücadele eden insan, demek oluyor.

Tüm sevdamız ve kavgamız,  yaşamı daha kaliteli hale getirmektir.

Tüm sevdamız ve kavgamız, insana en güzel bir ”ortakçı” düzen kurmaktır.